Sözlerin ağırlığını yitirmesi

Bugün Eyüp-Balat-Beyazıt dolaylarında bisiklet turu yaptım. Eyüp Sultan’da bir lokantaya oturdum. O sıra lokanta kasiyeri, çalışanı ve muhtemelen sahibi arasında dönen muhabbete mecburi kulak misafiri oldum.

Konu Ronaldo’nun uyku düzeni.
Biri -genç-: “Abi ronaldo 1 buçuk saat arayla uyuyormuş. 1 buçuk saat uyuyup, 1 buçuk saat uyanık kalıp sonra gene 1 buçuk saatliğine yatıyormuş.”
Öteki -orta yaş-: “Ne o lan öyle, insanın dengesi bozulur kalk yat kalk yat.”
Öbürü -orta yaşı geçmiş-: “Sabah namazına kalkıyordur o ha.”
Biri: “Bilim adamları da öyle yapın diyor abi. En sağlıklısı buymuş. Hücrelerin tam uyumasına izin vermeden vs vs vs.”
Öteki: “Hadi ya.”
Öbürü: “Bana sorarsan yattın mı en az 4 saat sağlam uyuyacaksın. Hem adamın işi kebap tabii.”
Öteki: “Ya olur mu adamın da işi o. Sen kaç saat çalışıyorsun 9 saat 10 saat, Adam da 8 saat antrenman yapıyor işte, çalışıyor bizim gibi.”

Söyleyen çok. Söylenen sayısız. Yarım yamalak söyleniyor kimi zaman. Bir yerden sonra tam söylense de etkisi kalmıyor. Doğrusu o değildi hem. Gece 4 saat. Öğlen 1 saat. Tutar seni.

İşte biri geliyor “x” diyor. Bir konuda. Bir öteki gelip “y” diyor. Sende inanç düzeyinde her şey darmadağın. hangisi gerçek? En olmadık konuların bile sohbeti dönüyor. Herkesin her şeye dair fikri var. Fikir var. Fikirler. E peki doğru olanla, daha doğru olan arasında, yanlış olanla daha yanlış arasında bir çizgi var mı?

Neyse ya. Kafaya taktığım şeye bak. Hiçbir şeyin anlamı yoksa da aynı şey, her şey anlamlı olsa da. Değil mi?

9 thoughts on “Sözlerin ağırlığını yitirmesi

Add yours

  1. Ben de bazen böyle konuşmalara şahit oluyorum ve sizin gibi “sözlerin ağırlığını yitirmesi” üzerine düşünüyorum. Yalnız değilmişim. Herkesin her konuda bir fikrinin olması bazen rahatsız edici olabiliyor. Neyse, sanırım bu gibi duygu durumlarından sıyrılmak için en güzel sözü Cemal Süreya söylemiş: “hayat kısa, kuşlar uçuyor.” 🙂

    Like

      1. Bizim buralarda en çok içimizdeki kuşlar var, asla günyüzü görmemiş; parmaklıklar ardında uçmayı bekleyen kuşlar. Bizim buralara aslında Cemal Süreya da uğramamış, ismini bilmediğimiz şairler de. Kuşlara sorsan, kuşlar da konacak bir dal bulamamış… Bizim burada herkes suçu birbirine atıyor, sizin oralarda?

        Like

      2. o kuşlar çoktan ölmüşlerdir. o kuşlara yazık. onları günyüzüne çıkarmayana da yazık.

        burda martılar var. ara ara başka kuşlar da uğruyor. hüdhüd bile. onu da yazmıştım bak.

        kuşları salmalı, ne suç ne sorumlu olan gökyüzüne bırakmalı.

        Like

      3. Bizim buralarda ibibik kuşu deniliyor sanırım. Maalesef çok rastlamıyoruz kendisine ancak geçmiş zamanda sesini duyduğum olmuştu. 🙂 Siz şanslısınız.

        Like

Leave a comment